şokla bağlama ne demek?
Choke coupling
choke
- Tıkanmak, ölmek
- Ağzını kapatma
- Boğma, tıkama
- Kısıcı, boğucu.
- Boğmak, nefesini kesmek, tıkamak
- Önünü kesmek
- Bastırmak, baskı altında tutmak
- Boğulmak, nefesi kesilmek
- Boğarak öldürmek
şoklama
Quick freezing.
şoklamak
Deep freeze, quick freeze.
bağlama
- Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz.
- Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb.
- Bağlamak işi.
- Bağ, bağlayan şey.
- Bitkiyi bağ ile sarma.
- Halatların sıkı sıkıya bağlanması.
- Kan damarını bağ ile sıkmak.
- Türk edebiyatında kitap yazma, eser telif etme.
Connecting.
Affiliation.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
şoklamaşoklamakşoklamamakşoklanmışşoklanmış namluşokşok bobinişok dalgasışok ederekşok edicişobaraşofbenşofben nasıl çalışıyorşofben neredeşoförbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlama büyüsübağlama cıvatasıbağlama cümlesibağlama çeliğibağlama çemberibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydı