şimdilik hoş çakal ne demek?
- So long.
so
- Böyle, şöyle, öyle, bu suretle. Böylece, öylece.
- Kadar, pek, öyleki, çok, kadar, böyle, öyle, şöyle, de, da, aynen, böylece, demek, demek ki
- Bu veya şu sebepten. Bu/o yüzden, bundan/ondan dolayı; bunun/onun sonucunda
- Bu kadar
- Şu kadar
- Bu cihetle, bu münasebetle
- Pek âlâ, pek iyi
- Kadar, sanki
- Çok
- Pek çok
şimdilik
- Şimdiki durumda veya zamanda, şimdiki zaman için, şu duruma göre
- For now.
- Temporarily.
- For the present.
- For the time being.
- Pro temp.
- Pro tempore.
- For the nonce.
şimdilerde
- Bugünlerde.
- Bu sıralarda.
- Great leap forward.
- Hereditament.
- Institutional investor.
- Nowadays.
- Presently.
hoş
- Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren.
- Bununla birlikte
- Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde.
- İyi, güzel.
- Delectable.
- Delicious.
- Delightful.
- Desirable.
- Elegant.
- Fragrant.
çakal
- Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus).
- Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse.
- Titiz, huysuz, görgüsüz.
- Etçiller (Carnivora) takımının, köpekgiller (Canidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, tüyleri kirli sarımsı, geceleri sürüler hâlinde gezen, Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya'da yaşayan bir memeli türü.
- Asiatic jackal.
- Coyote.
- Jackal.
- Chacal
- Canis aureus