şahidi dinlemek ne demek?
- Hear evidence.
hear
- Öğrenmek
- Onaylamak
- İşitmek, duymak
- Dinlemek, kulak vermek
- Haber almak, mektup almak
- Sorguya çekmek, ifadesini almak
- İfadesini almak
şahid
- Bir akdin yapılması sırasında taraflardan birinin yanında hazır bulunan.
- Doğrulayan, ispat eden.
- Hz. Muhammed'in sıfatlarından.
- Tanık.
- Bir yerde bulunan, bir şeyi gören ve gördüğü ve bildiği şeyler konusunda bilgi veren kimse.
şahiduddin
- İslam dinini seçmiş olan ve İslam'ın hak dini olduğuna şahitlik eden.
dinlemek
- İşitmek için kulak vermek
- Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak.
- Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
- Uymak, baş eğmek, itaat etmek.
- Lend one's ear.
- Lend an ear.
- Listen.
- Listen to.
- Hear.
- Obey.