şaşırmış ne demek?
Amazed, punch drunk, baffled, surprised, taken aback, twisted, blank, confused, all out, lost, puzzled, bewildered, confounded, disoriented, distracted, perplexed, at a loss, all at sea.
şaşırma
- Şaşırmak işi.
Confusion.
Astonishment.
Surprise.
Wonder.
Amazement.
Mystification.
şaşırmak
- Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek. Bir işe nasıl başlayıp o işi nasıl sürdüreceğini ve nasıl sonuçlandıracağını bilemeyecek duruma gelmek, içinden çıkamamak.
- Doğru, gerçek ve gerekli olanı ayırt edemeyecek duruma gelmek
- Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek, hayret etmek
Be surprised.
Be amazed.
Be at a loss.
Be mixed up.
Be confused.
Be puzzled.
Puzzle.