şöhrete giden yol ne demek?
- Avenue to fame.
avenue
- Sokak
- Cadde, geniş yol
- Girilecek veya çıkılacak yol
- İki tarafı ağaçlıklı yol.
- Bulvar, ağaçlı yol
şöhret
- Herkesçe bilinme, tanınma durumu, ün
- Tanınmış, ünlü kimse.
- Yazmaların fişlenmesinde kullanılan ve doğu İslâm yazarlarının en yaygın olarak bilinen ünleri. (İbni Sina, Gazali, Kâtip Çelebi gibi.)
- Şöhretli, ünlü, şöhreti ağızlarda dolaşan.
- Notable.
- Odor.
- Odour.
- Prominence.
- Record.
- Report.
şöhret afettir
- Kişinin kazandığı ün, her zaman hoşa giden bir durum sağlamaz, kişi gücünü aşan istekler, zorlamalar karşısında bunalır.
giden
- Outgoing.
- Going, outgoing, destined for.
yol
- Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
- Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
- Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
- İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
- Gidiş çabukluğu, hız.
- Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
- Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
- Yolculuk.
- Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
- Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.