ızrar etmek ne demek?
- Zarar vermek.
zarar
- Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat
Average.
Cost.
Damage.
Detriment.
Disadvantage.
Disservice.
Encroachment.
Evil.
Forfeit.
ızrar edici vergi
- Bk. dokuncalı vergi
ızrar
- Zarar verme, zarara sokma.
- Zarar vermek. Zarara uğratmak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.