üzerlik ne demek?
- Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
Miniminiyken o da benim gibi üzerlikle tütsülenmiştir.
R. H. Karay - Bu bitkinin tohumlarından yapılan nazarlık veya süs olarak kullanılan eşya.
- Zygophyllaceae familyasından, beyaz çiçekli, özellikle aşırı derecede otlatılmış alanlarda bol bulunan, meyveleri toplanarak nazarlık yapımında kullanılan, çok yıllık, otsu bir tür. Nazarlık.
- Demirdikenliler familyasından beyaz çiçekli, özellikle aşırı derecede otlatılmış alanlarda bol miktarda bulunan, meyvelerinden nazarlık yapılan, içerdiği beta-karbolin alkaloitleri nedeniyle mera hayvanlarında eş güdüm bozukluğu ve felçle belirgin zehirlenmelere neden olan, çok yıllık otsu bitki, nazarlık, Peganum harmala.
- Harmala, wild rue.
- Rue sauvage
- Peganum harmala
üzere
- Amacıyla
- Şartıyla.
- Neredeyse
- Gibi, bu yolda, bu biçimde.
- On the verge of.
- About to.
- On the brink of.
- On the point of.
- On condition of.
- According to.
üzeri
- Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
- Varlık, kimlik
- Bir şeyin görülen yanı, yüzü.
- Bir şeyin dış yüzü, yüzey.
- Giysi.
- Vücut, beden
- Artan, geriye kalan bölüm.
- Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz
- Upper surface.
- Outer surface.