ülfet ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Alışma, kaynaşma.
  2. Tanışma, görüşme

    Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı.

    Y. K. Beyatlı
  3. Dostluk, ahbaplık

    Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı.

    Y. K. Beyatlı
  4. Huy etme
  5. Birisiyle münasebette bulunmak.
  6. Ünsiyet.
  7. (en)Familiarity, acquaintance, experience.
  8. (en)Dealings, relations, intercourse.
  9. (en)Friendship. –– etmek /la/.
  10. (en)To become familiar with, gain an experience of.
  11. (en)To have dealings with.
  12. (en)To be friends with.

ülfet etmek

  1. Tanışmak, görüşüp konuşmak, sohbet etmek

ülfetger

  1. Ülfet eden. Ülfet edici.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ülfet etmekülfetgerülferülbeülbubülbükülbüklüülcan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın