özensiz ne demek?
- Gelişigüzel
Onun yanında kendisini inanılmayacak kadar özensiz ve çirkin buluyordu.
A. İlhan - Özenmeden, isteksizce iş yapan (kimse).
- Inattentive.
- Inelaborate.
- Slipshod.
- Carelessly done.
- Sb who does careless work.
gelişigüzel
- Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin.
- Üstünkörü
- Hit-or-miss.
- Casual.
- Desultory.
- Excursive.
- Go-as-you-please.
- Helter-skelter.
- Hit-and-miss.
- Indiscriminate.
özensizlik
- Özensiz olma durumu, itinasızlık.
- Negligence.
özen
- İtina. Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba.
- İçerlek, tam orta, en içeride olan
- İlk söz
- Dere, çay, ırmak
- Birbirine yakın iki dağın arasındaki uzaklık, ara
- Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, çekidüzen, özenme, itina, ihtimam
- Ihtimâm
- Care.
- Attention.
- Painstaking.