öncülük ne demek?

  1. Öncü olma durumu.
  2. Önderlik
  3. (en)Lead.
  4. (en)Pioneering.
  5. (en)Leadership.
  6. (en)Being an advance courier.

öncü

  1. Önde gidip haber ulaştıran kimse.
  2. Bir sanat ve düşünce akımını, çağına göre yeni bir görüşü başlatan kimse veya eser, müjdeci, avangart.
  3. Önden gelen, önde olan, artçı karşıtı.
  4. Yürüyüşte kolun ilerisinden giden kıta, pişdar, artçı karşıtı.
  5. Önder, kılavuz.
  6. (Dar anlamda) 1920 yıllarına doğru Fransa'da beliren, kısa zamanda öbür ülkelere de yayılan sinema akımı. Yazın ve yoğrumsal sanatlarda ortaya çıkan gerçeküstücülük, gelecekçilik, küpçülük, dadacılık akımlarının sinemaya yansımasıyla oluştu. Yazarlar, ozanlar, ressamlar kendi alanlarındaki tasarılarını sinemanın olanaklarıyla bu akım içinde gerçekleştirdiler. Bu akım, sinemanın çok geniş bir deneme alanı olduğunu ortaya çıkardı; sinemaya şiir yönünden zenginlik kattı; görüntü yoğrumsallığının, tartımının, kurgunun daha iyi değerlendirilmesini sağladı
  7. (Geniş anlamda) Bu akımın özelliklerine uygun olarak sinema alanındaki her çeşit yenilik ve denemeleri içine alan yolda filmler gerçekleştiren sinema okullarının niteliği.
  8. (en)"avant-garde".
  9. (en)Procyon.
  10. (en)Pioneer.

öncülük etmek

  1. Bir işi başlatmak, bir işin başlamasına önayak olmak.
  2. (en)To pioneer.
  3. (en)To be initiator of sth.
  4. (en)Spearhead.
  5. (en)Pioneer.

öncül

  1. Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem.
  2. Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem.
  3. Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme.
  4. Kılavuz, öncü.
  5. Bir çıkarımınöncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri.
  6. (en)Premiss.
  7. (en)Antecedent.
  8. (en)Premiss mukaddem.
  9. (en)Exante.
  10. (en)Premise.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

öncülük etmeköncülöncül belirtiöncül düzenlemeöncül hormonöncül maddeöncüöncü askeröncü birliköncü damgaöncü film
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın