ölmek var, dönmek yok ne demek?
- Neye mal olursa olsun bu iş yapılacak, yapılmasından kaçınılmayacak.
Bu defa artık ölmek var, dönmek yoktur.
Reşat Nuri Güntekin
ölmek
- Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek.
- Bitki, solmak.
- Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek.
- Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak.
- Kick the bucket.
- Belly up.
- Go belly up.
- Bite the dust.
- Hand in one's checks.
- Hand in one's chips.
ölmek üzere
- About to die, at one's last gasp, on the brink of the grave, moribund.
dönmek
- Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek
- Geri gelmek, geri gitmek
- Yönelmek
- Sapmak
- Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek
- Sınıfta kalmak.
- Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek
- Belirli bir yerde dolaşmak.
- Dönme eylemi.
- Pivo.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ölmekölmek üzereölmek üzere ikenölmek üzere kimseölmek üzere olanölmek üzere olmakölmekte olanölmekte olanın vücuduna kutsal yağ sürme ayiniölmeölme eşeğimölme eşeğim, ölmeölme hakkıölöl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmakölandölçölçeğe göre artan getirivarvar durumvar etmekvar evi kerem evi, yok evi verem evivar gücüyle