öldürücü en düşük doz ne demek?

1. Minimum lethal dose.

minimum

1. Bir şey için gerekli en az veya en küçük (derece, nicelik).
2. Değişken bir niceliğin inebildiği en alt, asgari, minimal.
3. Verilen değerlerin en küçüğü.
4. Bk. belen
5. Bk. oyluk
6. En az
7. The least value attained by a function, for example, temperature, pressure, or wind speed The opposite of maximum.
8. In a sample of data, the smallest observation.
9. The lowest return level for a group of funds.
10. The lowest rate of base pay an organization pays for jobs within a grade or pay band.

öldürücü

1. Öldüren, ölüme sebep olan, ölüme yol açan
2. Bayıltıcı, bunaltıcı, sıkıcı, yorucu
3. Ölüm durumunun ortaya çıkması. Letal.
4. Ölüme yol açan veya ölüme neden olmak için yeterli olan, letal.
5. Punishing.
6. Suicidal.
7. Terminal.
8. Virulent.
9. Killer.
10. Oppressive.

öldürücü çıyan

1. Bk. dev çıyan.

en

1. Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı.
2. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret.
3. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
4. Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre değişen ve filmlerin boylarını belirleyen uzunluğu.
5. Erime noktasının kısaltılmış şekli.
6. Hlk. Hayvanların kulaklarına vurulan damga.
7. Bk. genişlik
8. This must not be confused with -en corresponding in Old English to the AS.
9. Infinitive ending -an.
10. See Em.

düşük

1. Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış.
2. Az.
3. Değeri azalmış.
4. İktidardan düşmüş veya düşürülmüş.
5. Dil bilgisi kurallarına uymayan.
6. Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II).
7. Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
8. Fetusun, gebeliğin 28. haftasından önce ölümü, ve rahmin dışa atılmasıdır.
9. Yavru atma.
10. Fallen.

Türetilmiş Kelimeler (bis)