ölüm cezası ne demek?
- İdam cezası.
- Capital punishment.
- Dead penalty.
- Penalty / punishment of death.
- Ultimate penalty.
- Capital sentence.
- Extreme penalty of law.
- Death penalty.
idam
- Ölüm cezası.
- Ölüm cezası verilen kimseye uygulanan infaz işlemi.
- Katık. Ekmekle beraber yenen şey.
- Vücudu ortadan kaldırmak. Yok etmek. Öldürmek. (Osmanlıca'da yazılışı: i'dam)
- Direk vurmak. (Osmanlıca'da yazılışı: id'am)
- Execution.
- Dispatch.
- Hatchet job.
- Hanging.
- Capital punishment.
ölüm cezası ile
- On pain of death.
ölüm cezası veren yargıcın giydiği kep
- Black cap.
ceza
- Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı devletin koyduğu sınırlama.
- Bk. ödek
- karşılık, mukabil, ivaz.
- Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günah işleyenlere verilen azab.
- Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telaş ve teessür göstermek.
- Az nesne. (Osmanlıca'da yazılışı: cez'a)
- Punishment, penalty.
- Imposition.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ölüm cezası ileölüm cezası veren yargıcın giydiği kepölüm cezasına çarptırmakölüm anıölüm anındaölüm arzusuölüm atlamasıölüm belgeleriölümölüm belgesiölüm bildirgesiölüm bir kara devedir ki herkesin kapısına çökerölüölü açıölü açımıölü anölü arabasıcezası çekilebilircezası ölüm olancezasını affetmecezasını bulmakcezasını çekmecezasını çekmekcezasızcezasız kalmacezasız kalmakcezasız kalmışcezaceza alanıceza almamakceza atışıceza çekmek