ödemek ne demek?

  1. Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek

    Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım.

    R. H. Karay
  2. Bir alışverişte alınan şeyin karşılığını alacaklıya vermek.
  3. Bedelini vererek bir zararı karşılamak, tazmin etmek.
  4. Bir iş, bir kuruluş harcanan, yatırılan parayı çıkartmak, itfa etmek.
  5. Bir işin, bir görevin karşılığını vermek

    Bir gece de onunla kal. Bize yaptıklarını ödemiş olursun.

    S. F. Abasıyanık
  6. Bir şey karşısında fedakârlık etmek, bir şey elde etmek için özveride bulunmak.
  7. (en)Settle.
  8. (en)Indemnify.
  9. (en)Repay.
  10. (en)Pay for.
  11. (en)Pay out.
  12. (en)Acquit.
  13. (en)Ante.
  14. (en)Ante up.
  15. (en)Atone for.
  16. (en)Clear.
  17. (en)Come across with.
  18. (en)Defray.
  19. (en)Disburse.
  20. (en)Discharge.
  21. (en)Domiciliate.
  22. (en)Foot.
  23. (en)Fork out.
  24. (en)Fork over.
  25. (en)Fork up.
  26. (en)Give.
  27. (en)Pay in.
  28. (en)Quit.
  29. (en)Recoup.
  30. (en)Redeem.
  31. (en)Satisfy.
  32. (en)Shell out.
  33. (en)Meet.
  34. (en)Recompense.
  35. (en)Reimburse.
  36. (en)To pay.
  37. (en)To pay for sth.
  38. (en)To pay for.
  39. (en)Fork out or up.
  40. (en)Pay off.
  41. (en)Pay up.
  42. (en)To effect payment.
  43. (en)Replace.
  44. (en)Return.
  45. (en)Stump up.
  46. (en)Domicil, domicile.
  47. (en)Retire.

ödeme

  1. Ödemek işi, tediye.
  2. Bir borcun kısmen ya da tamamen, parayla ya da ayni olarak kapatılması.
  3. Borçlunun vermesi gereken şeyi vermesi, tanık ya da bilirkişinin andiçmesi.
  4. (en)Disbursement.
  5. (en)Settlement.
  6. (en)Redemption.
  7. (en)Clearance.
  8. (en)Conciliation.
  9. (en)Discharge.
  10. (en)Inpayment.

ödeme ajanı

  1. Bk. ödeme kurumu

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ödemeödeme ajanıödeme anlaşmasıödeme belgemödeme belgesiödemödem hastalığıödematözödemden kaçınmaödeödeği kabul edenödeködek alanıödek alanı çizgisiödöd ağacıöd dışıöd ile ilgiliöd kanalcıkları
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın