öd ne demek?
- Safra.
- Öd ağacı.
- Bu ağacın kıyılmış parçalarından yapılan tütsü.
- Bk. safra
- Hlk. 1. Safra Kesesi. 2. Sığır.
- Safra.
- Bile.
- Gall.
safra
- Gemileri ve her boyda deniz aracını dengede tutmak, istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için, dip bölümlerine konulan ağırlık.
- Bazı balık ağlarının alt tarafına takılan, ağın su içinde kalmasını sağlayan ağırlık.
- Balonlarda bulunan pilotların, yükselmek veya inişi yavaşlatmak istediklerinde attıkları ağırlık.
- Karaciğerin salgıladığı yeşil, sarı renkte acı sıvı, öd.
- Sıkıntı, tedirginlik, rahatsızlık veren kimse.
- Karaciger tarafından salgılanan, yeşilimsi kahverengi bir sıvıdır.Safra, kısmen yağ sindirimine yarayan bir salgı, kısmende eskimiş alyuvarların tahrip olmaları sonucu oluşmuş bir atılma ürünüdür.
- Karaciğer hücreleri tarafindan salgılanaraksafra kesesinde toplanan vesafra kanalı ile onikiparmak bağırsağına geçerek yağların sindirimine katılan,safra tuzları, hemoglobinin parçalanmasından oluşansafra pigmentleri, kolesterol, lesitin ve diğer maddeleri kapsayan salgı. Öd.
- Bk. dengeleyici özdek
- Karaciğer hücreleri tarafından salgılanan ve ductus choledochus adı verilen kanalla onikiparmak bağırsağına dökülen, yağların sindirimine katılan, alkali özellikte, kahverengi-yeşilimsi sarı renkte salgı, öd, bilis, hlk. yaş egzama, öd suyu, fel.
- Sarı.
öd ağacı
- Dulaptal otugillerden, tropik bölgelerde yetişen, dinî törenlerde yakılan ve yanarken güzel koku veren, odunu ve kabuğu hoş kokulu bir ağaç (Aquilaria agallocha)
öd dışı
- Dışınlı.