çizmeden yukarı çıkmak ne demek?
- Aklının eremeyeceği, yetkisi dışında bir işe karışmak.
çizme
- Koncu diz kapaklarına kadar çıkan bir çeşit ayakkabı
- Çizmek işi.
Boot.
Footwear.
Drawing.
High boot.
Top boot.
Depiction.
Designing.
çizme atkısı
Bootstrap.
yukarı
- Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı.
- Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
- Benzerleri arasında üstte bulunan.
- Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan.
- Yetkili kimse.
- Bir hizmette çok kullanılan kişice, yakınma olarak kullanılan bir söz.
- Bir kimsenin adının dilden düşürülmediğini, onun pek gözde olduğunu anlatan bir söz
High.
Upward.
Upwards.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
Exit.
Point.