çerçevelenmek ne demek?
- Çerçeve içine alınmak
Duvarlarda Avrupa mecmualarından kesilip çerçevelenmiş birkaç renkli resim vardı.
R. N. Güntekin - To be framed; to be sashed.
çerçeve
- Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
- Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
- Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
- Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç.
- Cimnastikte, asılma ve tırmanmalar için kullanılan 50 cm lik, 16 dörtgen gözlü ağaçtan araç.
- Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit.
- Silahın tüm parçalarını üzerinde taşıyan kısım.
- Bk. resim
- Alıcının penceresinden dolayı, bir filmin üzerinde her bir resmin yüzeyini sınırlayan, dikdörtgen oluşturan doğrular.
- Binding.
çerçevelenme
- Çerçevelenmek işi.
çerçevelenmemiş
- Unmounted