çelmelemek ne demek?
- Çelme takmak
Hademelerden biri odaya lamba getirirken Mebrure bahçeye fırladı, birbirini çelmeleyen adımlarla, istediği hâlde koşmaya muvaffak olamayarak sokağa yürüdü.
P. Safa - Bir iş veya kimseyi engellemek.
- Bir işi baltalamak.
- To trip.
çelme
- Çelmek işi.
- Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma
- Arkadan hafifçe bağlanan baş örtüsü.
- Karşı güreşçinin ayağının arkasına ayak koyma.
- Trip, stumble.
çelmeleme
- Çelmelemek işi.
- Bir oyuncunun, karşı oyuncuya, düşürmek için ayağını takması.
çelmelenme
- Çelmelenmek işi.