çekişmesiz yargı ne demek?
- Kişinin yararlarını korumak ya da kişinin birbiriyle çelişme durumunda olmayan yararlarını düzenlemek için, yönetici nitelikte olan işler dolayısıyle, yargılıklara verilen önlem alma, işlem yapma, ve karar verme yetkisi.
- Voluntary jurisdiction.
- Jurisdiction gracieuse "non contentieuse"
çekişmesiz
- Çekişmeye yol açmayan.
çekişme
- Çekişmek işi
- Ihtilâf, nizâ, münâzaa (bk. anlaşmazlık). ~ li: ihtilâflı, münâzaun fîh, münâzaalı.
- Bickering.
- Quarreling.
- Tug of war.
- Competition.
- Contest.
- Chaffer.
- Cliffhanger.
- Conflict.
yargı
- Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm.
- Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar, kaza
- Mahkeme.
- Yüklemle bildirilen karar veya düşünce: Geleceksin, gideceğiz, yapsın vb.
- Devletin türe düzenini korumaya ilişkin bağımsız bir yargıç kuruluşunca yaptığı görev ile türe uyuşmazlıklarının yargılıklarda çözümlenmesi eylemi.
- Yargıcın gördüğü bütün davaları, olaya ilişkin yasalara göre çözümlemek için söylediği en son söz.
- Hüküm, muhakeme.
- Adalet.
- Estimation.
- Judgment.