çatma ne demek?
- Provada geçici olarak bir giysiye iliştirilmiş olan parça.
- Duvarları ağaç gövdesinden birbirine takılarak ve çivisiz olarak yapılan yayla evi, yörük çadırı.
- Bir çeşit döşemelik kumaş
Sonra o çatma örtülü minderin üstüne oturmuş, albayın İstanbul hakkındaki suallerine kısa kısa cevap vermişti.
H. E. Adıvar - Ahşap yapılarda ağaç iskeletin temel parçaları.
- Semerin ağaç kısmı.
- Heykel yapımında çamuru ayakta tutan tel iskelet.
- Gemilerin çarpışması.
- Çatmak işi.
- (Resim, Heykel) 1. Heykel çamurunu ayakta tutacak demir çubuk ve tel iskelet. 2. Kurşun çubuklardan yapılan camresim iskeleti.
- Çeşitli kenar biçimi, göze sayısı ve göze büyüklüğündeki ağ parçalarının kenarlarının birbirine birleştirilmesi işlemi.
- Joining.
- Joint.
- Assembly.
- Assemblage.
- Erecting.
- Fitting.
- Carcass.
- Construction.
- Framing.
- Trestle.
- Stacking.
- Tabling.
- Compound beam.
- Scarf.
- Composite.
- Complex.
- Provisional.
- Pitching.
- Kind of scarf.
- Framework.
- Knotless.
- Fixing.
- Framework of a building.
- Erection.
- Assembling.
- Armature
çatma kaş
- Aralarında kılsız yer olmayıp birbirine kavuşmuş olan kaşlar.
çatma kol
- Compound lever