çapraz ne demek?
- Bir köşeden bir köşeye uzanan
- Eğik olarak birbiriyle kesişen
Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı.
S. Kocagöz - İki taraflı, karşılıklı.
- Bir tür olta iğnesi.
- Kopça, düğme.
- Birbirine aykırı olan, zıt düşen
- Güreşte rakibin koltuk altından kol geçirip sarma oyunu.
- Karşı güreşçiyi ayaktayken kolları ile kavrayıp onu gerisingeri sürerken çelme takıp sırt üstü yere düşürme.
- Testerenin çalışırken sıkışmasını önlemek için dişlerin sağa ve sola birer atlayarak eğilmesi.
- Bk. çapraz
Crosswise.
Traverse.
Transversal.
Diagonal.
Crisscross.
Bias.
Cross.
Decussate.
Groined.
Lattice.
Thwart.
Transverse.
Crossways.
Cornerwise.
Cornerways.
Across.
Slantwise.
Slantways.
Diagonally.
Transversely.
Hypotenuse.
Diagonal line.
Crossband.
Crosspiece.
Sideling.
Cross arm.
Wrest.
Cleat.
Crosshead.
Grimmal.
Saw set.
Cross hair.
On the bias.
Cross wise.
Schränken
çapraz
- Bir köşeden bir köşeye uzanan
- Birbirine aykırı olan, zıt düşen
- Eğik olarak birbiriyle kesişen
- İki taraflı, karşılıklı.
- Bir tür olta iğnesi.
- Kopça, düğme.
- Güreşte rakibin koltuk altından kol geçirip sarma oyunu.
- Karşı güreşçiyi ayaktayken kolları ile kavrayıp onu gerisingeri sürerken çelme takıp sırt üstü yere düşürme.
- Testerenin çalışırken sıkışmasını önlemek için dişlerin sağa ve sola birer atlayarak eğilmesi.
- Bk. çapraz
çapraz açkı
- Saplaç ya da başlıkları söküp bağlamaya yarayan, başı altıgen, kolları çapraz biçimli açkı.
Allen wrench.
Inbusschlussel
Clé allen
çapraz akinezi
Crossed akinesia