çapraşık durum ne demek?
- Adversity
adversity
- Üzgü, zorluk, güçlük
- Şanssızlık
- Sıkıntılı bir durum
- Sıkıntılı süreç
- Çapraşık durum.
- Sıkıntı
çapraşık düğüm
- Snarl
çapraşık kaydırma
- Alıcının çeşitli kaydırmaları aynı çekim içinde gerçekleştirmesinden doğan devinim.
- Complex travelling (ABD: traveling).
- Komplexkamerafahrt
- Travelling complexe
durum
- Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
- Duruş biçimi, konum.
- Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
- İsim soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.
- Bkz. hal.
- Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
- State.
- Wheat with hard dark-colored kernels high in gluten and used for bread and pasta; grown especially in southern Russia, North Africa, and northern central North America.
- Condition.
- Situation.