çanlı şamandıra ne demek?
- Bell buoy.
bell
- Yaş etmek. Islatmak.
- Çıngırak veya zil takmak
- Böğürmek, bağırmak (geyikb.)
- Çan şekline girmek
- Kösnüme devresinde geyiklerin çıkardlığı ses, böğürme
- Çan, kampana
- Çan şeklinde herhangi bir şey
- Zil, sıngırak
- Gemide saati belirtmek için çanın vuruş sayısı
- Böğürmek, bağırmak (geyik vb.)
çanlı
- Çanı olan.
- Furnished with a bell or gong.
çanlı araba
- Ringer.
şamandıra
- Halkalarına tekne bağlamak için limanda demirlenmiş olan, içi boş, her yanı kapalı, çoğunlukla metalden yapılan fıçı vb., yüzer top.
- Denizde yol göstermeye, bir tehlikeyi veya geçiş yolunu haber vermeye yarayan yüzer cisim.
- Kapama düzenini sağlayan, metal veya plastikten yapılmış, suda yüzen top.
- Kandilde fitili tutmak için yağda yüzen telli mantar düzeni.
- Bk. yüzeç
- Buoy.
- Float.
- Ballcock.
- Toilet float.
- Floater.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çanlıçanlı arabaçanlıyazmaçanları çalmakçanların birlikte çalmasıçanlarla çalınan melodiçançan ağızlıçan biçiminde cam kılıfçan biçiminde şapkaçan ciceğigillerÇAçabaçaba gerektirmeyençaba göstermekçaba harcaşamandıraşamandıra haznesişamandıra iğnesişamandıra ile işaret koymakşamandıra süpabışamandıralamaşamandıralamak