zorlu ne demek?
- Güçlü, kuvvetli, şiddetli.
- Tuttuğunu koparan (kimse), baskı ypabilecek ölçüde güçlü, kavi
Ne zorlu bir amir olduğunu daha ilk gününden belli etti.
H. Taner - Zor, güç yapılan
Millî Mücadelenin bazı zorlu safhalarında onun âdeta, işlere seyirci kalır gibi bir kayıtsız, ilgisiz duruşu olurdu ki...
Y. K. Karaosmanoğlu - Zorbalık yapan
Zorlunun hakkından Allah gelir.
Atasözü - Güzel, çok güzel, iyi.
- Yakışıklı.
- Güçlü, dayanıklı.
- Sert, keskin.
- Yürekli, cesur.
- Girgin, girişken.
Severe.
Formidable.
Intractable.
Mighty.
Redoubtable.
Robust.
Rugged.
Sticky.
Stiff.
Stringent.
Sweaty.
Thorny.
Tough.
Forceful.
Hard.
Insuperable.
Violent.
Strong.
Powerful.
Influential.
Keen.
Difficult.
Forcible.
zorlu bir denemeye tabi tutmak
Put to the acid test.
zorlu çekiş
- Mekanik aygıtlar kullanarak bacanın çekiş gücünü artırma.