zindan ne demek?
Kökeni: Farsça
- Tutuklu veya hükümlülerin içine konulduğu kapalı yer.
- Çok karanlık ve sıkıntılı yer.
Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme
Karacaoğlan Bagnio.
Dungeon.
Limbo.
Dark place.
Prison.
Dark cell.
zindan etmek
- Bir yeri yaşanmaz, huzursuz, rahatsız, zevk alınmaz bir duruma getirmek.
zindan gibi
- Karanlık ya da iç sıkıcı (yer).
Stockfinster.