zincirle ne demek?
- Resim seçiciye, bir kaynaktan gelen resmi, başka bir kaynaktan gelen resme zincirlemesi için verilen komut. (Zincirleme yapılacak ikinci kaynağın sayısı belirtilerek "ikiyezincirle!, dördezincirle!..." biçiminde söylenir).
- Bond, chain, fetter, gyve, iron, shackle, shackles, tether, guard chain.
- Überblenden!, durchblenden!, mischen!
- Laissez fondre!, mixezl, enchaînez!
zincirleme
- Birbirini izleyen, art arda gelen, müteselsil, teselsül
- Zincirlemek işi veya durumu.
- İlk çekimin son görüntüleri yavaş yavaş güçsüzleşirken, ikinci çekimin ilk görüntülerinin gittikçe güçlenerek belirmesine, belli bir noktada iki çekimin görüntülerinin üst üste binmesine, bunun ardından ilk çekimin son görüntülerinin gittikçe güçsüzleşerek yerini ikinci çekimin gittikçe güçlenen ilk görüntülerine bırakmasına dayanan bir noktalama, bindirme çeşidi.
- Dissolve, lap dissolve, mix (dissolve), fade (over), cross dissolve (fade), oil dissolve, fading.
- Continuous.
- Successive.
- Chain.
- Lap dissolve.
- Chaining.
- Überblendung, Bildüberblendung, Blende, Durchblendung, Überblenden, weiche Überblendung
zincirleme ad tamlaması
- (Derleme.. zincirleme isim tamlaması, zincirleme tamlama, zincirleme isim takımı) Bir ad tamlamasının ikinci bir ad tamlaması kurması: Evin kapısının kilidi; pencerenin camının kırılmasının sebebi; evin duvarının yıkıntılarının kaldırılmasının gecikmesi; Ziraat Bankası kambiyo müdürlüğü memurlarının durumunun görüşülmesi vb.