zincir ne demek?
- Birbirine geçmiş bir sıra metal halkadan oluşan bağ.
- Art arda gelen şeylerin oluşturduğu dizi
Otomobillerin bitmez tükenmez zinciri üzerinden geçiyor.
A. İlhan - Taşıtların kar veya buzda kaymaması için tekerleklerine takılan alet.
- Altın veya gümüşten yapılmış takı.
- Kesintisiz süren olay, sebep vb. dizisi
Olaylar zinciri bu savunuyu haklı çıkaracak nitelikte değildir.
S. Birsel - Hükümlülerin eline, ayağına vurulan demir bağ.
- Bk. halkalık
- Bk. ağ
- Benzer atomların kimyasal bağlarla bağlandığı genelde karbon atomları arasında oluşan yapı. Organik bileşiklerin molekül yapılarında düz ve açık karbon zincirleri olabildiği gibi, dallanmış zincirler ve kapalı (siklik) zincirler de olabilir.
- Bond.
- Fetter.
- Gyve.
- Iron.
- Shackle.
- Shackles.
- Irons.
- Linkage.
- Sequence.
- Fetters.
- Series.
- Succession.
- Span.
- Chain.
- Chain
- Chaine
halkalık
- Kümeölçüm çözümlemesinde küme üyeleri arasında beliren tek uçlu çekim bağı.
- Chain.
zincir ağırlık
- Sahnede bir şeyi gergin tutmaya yarayan ağırlık.
- Chain weight.
- Plombs
zincir ayar vidasi
- Chain adjusting screw