zillet ne demek?
- Hor görülme, aşağılanma, alçalma
Fakat içimdeki zillet bir türlü zail olmuyordu.
H. E. AdıvarYıllardan beri dişinden tırnağından artırdığı, çoluk çocuğunun nafakasından kestiği parayı günün birinde, ben de bu zilletten kurtulurum umuduyla bir köşeye koymuştu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Hakirlik, horluk, aşağılık
Abasement.
Degradation.
Humiliation.
Vileness.
Contempt.
Mortification.
zilli
- Zili olan, üstünde zili bulunan.
- Edepsiz, eli maşalı, şirret (kadın).
Having a bell.
With cymbals/bells.
Quarrelsome.
Shrewish.
zilli bebek
- Şakşakçı.