zerre ne demek?
Kökeni: Arapça
- Çok küçük parçacık
Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti.
Ö. Seyfettin - 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi
- Atom.
- Corpuscule.
- Crumb.
- Grain.
- Granule.
- Iota.
- Mite.
- Molecule.
- Monad.
- Mote.
- Particle.
- Scintilla.
- Shadow.
- Sparklet.
- Speck.
- Tittle.
- Touch.
- Vestige.
- Whit.
- Note.
- Minute particle.
- Ingredient.
- Atomic.
- Molecular.
- Droplet.
- Element.
- Glimmer.
- Quark.
- Shred.
- Spark.
- Stich.
- Straw.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
zerre kadar
- Hiç.
- Least of all, aught, ought.
zerre kadar bile değil
- Not an iota.