zarf fiil grubu ne demek?
- Birden fazla kelimeden oluşan zarf-fiil.
- Grup içinde yüklem görevi almış bir zarf-fiil veya ad çekimi ekleriyle genişletilerek zarf görevi yüklenmiş sıfat-fiil ekleri ile bunlara bağlı ögelerden oluşan kelime grubu. Zarf-fiil, grubun sonunda bulunur ve anlamca özne, nesne, zarf ve yer tamlayıcısı görevi yüklenmiş ögelerle tamamlanır: || Genç hanımlar, hürmet göstermek istedikleri yaşlı hanımlara tesadüf edince (A. Ş. Hisar, Boğaziçi Mehtapları, s. 83). || Gönülleri muhabbetle titreyerek alacakları cevabı beklerken (A. Ş. Hisar, Boğaziçi Mehtapları, s. 168). || Mümtaz (...) sonra onun sadece boşluğun aynası olduğunu görünce yerinden kalkar, kâbuslu bir rüyadan çıkar gibi kayaların dev gövdeleri arasından, her adımda sendeleyerek, solmaya çalışırdı (A. H. Tanpınar, Huzur, s.28) Bu düşünceyle harap ve her şeye küskün yürürken (A. H. Tanpınar, Beş Şehir, s. 133). Hep sağına veya soluna bakarak konuşuyordu; kalktıklarını görmeden, bir odada mikrofona konuşur gibi (T. Buğra, Dünyanın En Pis Sokağı, s. 59). Ne var ki, kendisi de bu bakışı görür görmez; Kim bu adam? diyecek gibi olmamış mı idi? (T. Buğra, göst.y.) Suya yakın varınca, sevinçten gözleri parladı. Elindeki kitabı okurken, söylenenlere aldırmıyordu vb.
zarf fiil ekleri
- Cümlede fiilin zarf görevinde kullanılmasını sağlayan ekler: -(y)A, -(y)I, -(y)ArAk, -DIktA, -ken, -mAdAn, -mAksIzIn, -(y)IncA, -(y)Ip, -DIkçA vb: Karım yavaşça doğruldu, onu kucağına aldı: Yatağına götürecek. Fakat daha odanın kapısına varmadan Ayla uyandı ve ağlıyarak: «İstemiyorum, istemiyorum» dedi (T. Buğra, Yarın Diye Bir Şey Yoktur, s. 57). Lâkin, sonra, mandalın gürültüsünü, kanadın gıcırtısını duyunca hemen yerine dönmüş, yatmış, kalıp kesilmişti(F. R. Atay, Memleket Hikâyeleri: Koca Öküz, s.44) Hatırlayıverdi doktor: Kendisi yemek odasında, karanlıkta otururken, Hürremin(...) bir hayal gibi(...) bir gölge gibi(...) Sofadan geçip bahçeye yürüdüğünü görmüştü (T.Buğra, Yalnızlar,s. 221) Bu ihtiyar adam hiçbir şey söylemeden, dudaklarından tek bir şikâyet çıkarmadan, sadece bu bitmez, tükenmez gezintisile, damlalı ayaklarını sürüye sürüye, bütün evi, bütün geceyi ıstırabile dolduruyordu (A. H. Tanpınar, Abdullah Efendinin Rüyaları: Evin Sahibi, s. 160). Parpar Ahmet Evin yokuşunu, arada bir durup kendi kendine konuşarak, kollarını yel değirmeni gibi çevirerek sendeleye sendeleye çıktı (K. Tahir, Köyün Kamburu s. 30) vb.
zarf fiil
- Zarf olarak kullanılan fiil soyundan kelime, ulaç, durum ulacı, bağ-fiil, sıla sıygası.
- Cümlede yüklemin anlamını çeşitli yönlerden etkileyen ve fiilden -(y)A, -(y)I, -(y)ArAk, -DIktA, -ken, -mA, - dAn, -mAksIzIn,-(y)IncA -(y)Ip, -DIkçA gibi belirli bazı eklerle yapılan, kişi ve zaman belirtmeden soyut bir hareket kavramı anlatan, bir esas fiilden sonra gelerek yardımcı fiillerle birleşik fiiller kuran ve zarf olarak fiilin anlamını, zaman ve yer bakımından tamamlayan kelime: Ama Güldane dönüp bakmadı bile (T. Buğra, Yağmur Beklerken s. 122). Nabi bey, Gazinin olayları ve durumları gelişirken önemsemediğini; gücüne ve kavrayış hızına sınırsız güveni ile son anları beklemekten hoşlandığını söylüyordu (T. Buğra, göst.e., s.201). Bir sene evvel yazdığınızı öbür sene okurken, ne kadar değiştiğinizi anlayarak hayretler içinde kalacaksınız...(Ö. Seyfettin, Harem: Ashab-ı Kehfimiz, s. 11). Çünkü gerçek Türkçeciler, yukarıda nasıl olduğunu ve ne güzel yürüdüğünü kısaca izah ettiğimiz, milletin zevkine ve sevgisine yedire yedire işlenen millî kelimeler ve millî söyleyişler anlayışıdır (N. S. Banarlı, Türkçenin Sırları: Altın Tavuk Hikâyesi, s. 59). Şimdi ancak kendisinin tasavvur ettiği şekilde geçmiş bu zamanlar millî bir mevcudiyetin şiiriyle canlandırıldıkça millî tarihimiz duyuluyor (A. Ş. Hisar, Ahmet-Haşim-Yahya Kemale veda: Şiir ve Tarih, s. 195). Daha tan yeri ışımadan, ortalıkta ses seda yokken oluktan dökülen suyun sesi büyür, ormanın uğultusuna karışırken Ali yataktan çıktı, atın yanına varır varmaz ağzını açıp baktı (Yaşar Kemal, Ortadirek, s. 41) vb. bk.zarf-fiil ekleri.
Gerund.
Gerondif, converbe
fiil
- İş, davranış.
- Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem.
- Bk. yüklem
- Bk. edim
- Bk. eylem
- (Fi'l) Müessirin te'siri. Amel, iş.
Verbal.
Deed.
Predicate.
Action.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
zarf fiil eklerizarf fiilzarfzarf adresi yazıtipizarf b4zarf b5zarf b6zarf beslemezarf besleyicizarf besleyicisizarf biçemlerizarf boyutuzarzar zorzar almakzar atmazar atma kabıfiilfiil adıfiil ayrılığıfiil binası lahikalarıfiil bükünüfiil cezrifiil cümlesifiil çatısıfiil çekimifiil çekimi ekifiiizküf