zahire ne demek?
- Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi.
Y. K. Karaosmanoğlu - (bkz. zahir)
- Gereğinde kullanılmak üzerre saklanan tahıl, aşlık.
- Store of grain.
- Cereals.
- Store of provisions.
- Provisions.
- Stock of grain.
- Stack of foodstuffs.
- Stores.
- Cereal.
- Corn.
- Produce.
- Purveyance.
zahir
- Açık, belli.
- Dış yüz, görünüş.
- Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
- Görünüşe göre, anlaşıldığına göre.
- Yardım eden, destekleyen, arka çıkan.
- Allah'ın isimlerindendir.
- Parlak
- Dış görünüş, dış yüz.
- Coşmuş, taşkın.
- Evident.
zahire borsası
- Bk. tarım ürünleri borsası
zahiren
- Görünüşte, görünüşe göre
- Rations.