yuvarlanmak ne demek?
- Kendi üzerinde dönerek hareket etmek.
- Dökülerek düşmek
Bu hayvancıklara bakarken gözlerimden yaşların yuvarlandığını ve toplandığını duydum.
M. Ş. Esendal - Devrilmek, düşmek
Kapı açılır açılmaz yüzükoyun ve kaskatı yere yuvarlandı.
A. Gündüz - Ansızın, beklenmedik bir zamanda ölmek.
Bowl.
Roll.
Roll over.
Roll up.
Trundle.
Trundle along.
Tumble.
Wallow.
Welter.
Wheel.
To revolve.
Turn round.
To roll along.
To topple over.
To rotate.
To turn around.
yuvarlanma
- Yuvarlanmak işi.
Roll.
Rolling.
Spill.
Tumble.
yuvarlanma eğrisi
Cycloid