yuvarlacık ne demek?
- Küçük ve yuvarlak
Nil yuvarlacık kalçalarına, seyredenlerle alay eden bir eda vermeyi bilmişti.
R. H. Karay
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
yuvarla
- Ball, sphere.
yuvarlak
- Top veya küre biçiminde olan, müdevver.
- Top veya küre biçiminde toparlak şey.
- Annular.
- Circular.
- Conglobate.
- Orbicular.
- Rotund.
- Rotundate.
- Round.
- Domed.