yutma ne demek?
- Yutmak işi
- Besin maddesinin hücreye alınması ya da yutak ve yemek borusu yolu ile ağızdan mideye geçmesi. İngesyon.
- Işınım erkesinin, madde ile ara etki sonucu, başka bir cins erkeye dönüşmesi.
- Çiğnenen besin maddesinin yemek borusuna aktarılması için, istemle başlayıp istem dışı refleksle sonuçlanan karmaşık bir sindirim olayı.
- Besin maddesinin hücreye alınması veya yutak ve yemek borusu yoluyla ağızdan mideye geçmesi, ingesyon.
- Swallowing, deglutition.
- Absorption.
- Swallow.
- Gulp.
- Deglutition.
- Ingestion.
- Absorption
- Absorption
- Ingétion
- Ingestus: yutulmuş
yutmak
- Ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek.
- Tam ve doğru söylememek.
- İnanmak, aldanmak, kanmak
- Söylemek istediği bir sözü kendini tutarak söylememek.
- İyice, eksiksiz olarak öğrenmek
- Işık, ses gücünü, parlaklığını azaltmak
- Dayanıp sesini çıkarmamak, katlanmak.
- Haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak
- Oyunda bir şey kazanmak.
- Absorb.
yutma çarpanı
- Cismin yuttuğu ışık akısının aldığı ışık akısına oranı.
- Absorption factor (İngiltere'de), absorptance (Amerika'da).
- Absorptionsgrad (früher: Absorption)
- Facteur d'absorption
yutma güçlüğü
- Yemek borusu, yutak veya ağız yaralanmaların veya sinirsel uyarımlarındaki yetersizliklerden kaynaklanan yiyecek ve içecekleri yutma güçlüğü, yutkunma güçlüğü, disfaji, oral disfaji, orofarengiyal disfaji, farengiyal disfaji, yutak disfajisi, orofarengiyal yutma güçlüğü.
- Difficulty in swallowing.
- Dysphagia.