yumuşamamak ne demek?
- (neg. form of yumuşamak) let upon, limber up, let loose, mellow, melt, moderate, relax, relent, soften, sweeten, unbend.
yumuşama
- Dünyada soğuk savaş döneminden sonra stratejik silahların geliştirilmesiyle başlayan siyasal gerginliğin ortadan kaldırılması siyaseti, detant.
- Yumuşamak işi
- Ötümsüz ünsüzlerin ötümlü ünsüz veya sızıcı ünsüz oluşu.
- (Derleme.. tonlulaşma, sadalılaşma, ötümlüleşme) Süreksiz ünsüzlerin sürekli ünsüz veya sızıcı ünsüz oluşu: (ekmek-e) > ekmeğe, (kabak-a) > kabağa, (yurt-a) > yurda, (borç-a) > borca, (dip-e) > dibe vb.
- Bir dokunun kıvamının ve direncinin azalması sonucu gerçekleşen dejeneratif patolojik durum
- Relaxation.
- Deténte detant.
- Detente.
- Maceration.
- Sonorisation.
yumuşama gecikmesi
- Yalın karbonlu çeliklerin menevişlemelerinde oluşan yumuşamanın, karbür yapıcıların eklenmesiyle gecikmesi olayı.