yozlaşmak ne demek?
- Özündeki iyi nitelikleri birtakım dış etkenlerle zamanla yitirmek, soysuzlaşmak, özünden uzaklaşmak, bozulmak, dejenere olmak, tereddi etmek.
- Dönüşen
Giderek soğuk bir su serpintisine yozlaşan yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti.
A. İlhan - Bir şey, manevi anlamda değer yargılarını, özelliklerini ve niteliklerini yitirmek, bozulmak, dejenere olmak, özünden uzaklaşmak
Toplumun yozlaştığı anlarda bazı kesimler bu yozlaşmanın da tadını çıkarırlar.
H. Taner - Degenerate.
- To degenerate.
- Inquinate.
- Retrogress.
yozlaşma
- Yozlaşmak işi, tereddi.
- Geri evrim.
- Yapının bozulması. Bir organizmanın ya da bir parçasının daha az aktif ve daha sade olan biçimlere geri dönmesi. Dejenerasyon.
- Bir amino asidi kotlayan birden fazla kodonun obuası.
- Degeneracy.
- Degeneration.
- Devolution.
- Dry-rot.
- Gangrene.
- Graft.
yozlaşmamak
- (neg. form of yozlaşmak) bastardize, degenerate, retrogress.