yozlaşmış ne demek?
- Yoz duruma gelmiş, soysuzlaşmış, soysuz.
- Atrophied, corrupt, degenerate, putrid.
yozlaşma
- Yozlaşmak işi, tereddi.
- Geri evrim.
- Yapının bozulması. Bir organizmanın ya da bir parçasının daha az aktif ve daha sade olan biçimlere geri dönmesi. Dejenerasyon.
- Bir amino asidi kotlayan birden fazla kodonun obuası.
- Degeneracy.
- Degeneration.
- Devolution.
- Dry-rot.
- Gangrene.
- Graft.
yozlaşmak
- Özündeki iyi nitelikleri birtakım dış etkenlerle zamanla yitirmek, soysuzlaşmak, özünden uzaklaşmak, bozulmak, dejenere olmak, tereddi etmek.
- Dönüşen
- Bir şey, manevi anlamda değer yargılarını, özelliklerini ve niteliklerini yitirmek, bozulmak, dejenere olmak, özünden uzaklaşmak
- Degenerate.
- To degenerate.
- Inquinate.
- Retrogress.