younger ne demek?
- Küçük
- Daha genç
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
youngest
- En genç
- Genç, küçük, acemi, yeni
young
- Küçük, yavru
- Genç, küçük
- Taze
- Çocuk olan, yavru
- Yavru, yavrular