young shoot ne demek?
- Filiz
filiz
- İnce taze ve güzel vücutlu.
- Ocaktan çıkarılan işlenmemiş, başka maddelerle karışık hâlde bulunan, ham maden birleşiği.
- Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün.
- Bk. cevher.
- Bitkilerin yapraklı sürgün ve diğer uzantılar gibi olgunlaşmamış toprak üstü kısımları.
- Betonarmede demirleri eklemek için bırakılan uzantılar.
- Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe sürgün.
- Ocaktan çıkarılan işlenmemiş ham maden.
- İnce uzun, zayıf, narin (kız).
- Ağaç ve çiçek fidanı, taze sürgün.
young shaver
- Erkek çocuk
young star
- Genç yıldız
shoot
- Atmak, avlamak, vurmak, çekmek [fot.], fırlatmak, ateş etmek, öldürmek, şut çekmek, atış yapmak, çekmek, çekim yapmak, hızla geçmek, iğne yapmak, aşı yapmak, sürgün vermek, filizlenmek, yuvarlanmak (varil vb.), perdahlamak (kereste), avlanmak, fırlama
- (shot shooting) atmak, fırlatmak
- Ateş etmek
- Out ile (filiz) sürmek
- Silâhla öldürmek veya yaralamak, vurmak
- (sekstantla) ölçmek
- Akıntı ile geçmek
- Üzerinden hızla geçmek
- Fotoğraf çekmek
- Içine başka renk karıştırmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
young shaveryoung staryoung adultyoung ambitionyoung and freshyoung and oldyoung and pretty girlyoungyoung and tenderyoung animalyoung blue fishyoung buffalo calfyouyou allyou and meyou are a beautyyou are bothering meshootshoot a bullet from a rifleshoot a filmshoot a glanceshoot a glance atshoot a lineshoot aheadshoot ahead ofshoot alongshoot apical meristemshooshoo awayshoo inshooed him awayshoofly