yoğunlaştırılmak ne demek?
- Yoğun duruma getirilmek.
yoğun
- Hacmine oranla, ağırlığı çok olan, kesif.
- Koyu, kalın.
- Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.).
- Artmış, çoğalmış bir durumda olan.
- Dolu, sıkı, sıkışık, çok.
- Şişman, iri, tombul
- Kaba, kalın, iri (elek, iğne).
- Özgül ağırlığı yüksek olan.
- Özgül ağırlığı yüksek olan.
- Oylumuna oranla ağırlığı çok olan.
yoğunlaştırılma
- Yoğunlaştırılmak eylemi.
yoğunlaştırılmış balık çözünürü
- Balık unu elde edilirken sıkma suyunun yoğunlaştırılmasıyla meydana gelen, en az % 30 ham protein içermesi gereken bir ürün.
- Condensed fish solubles.