yerme ne demek?
- Yermek işi, zem
Bir hikâyeciyi övebilmek için ötekilerini ulu orta yermeye başladılar.
S. F. Abasıyanık - Burlesque.
- Obloquy.
- Satire.
- Bringing down.
- Criticism.
- Adverse criticism.
- Slur.
- Stricture.
- Vilification.
yermek
- Kötülüklerini söylemek, zemmetmek.
- Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı.
- Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek.
- Burlesque.
- Decry.
- Satirize.
- Vilify.
- To criticize.
- To disparage.
- To run down.
yermeci
- Yerme huyu olan kimse.
- Satirist; lampoonist.
yermek
- Kötülüklerini söylemek, zemmetmek.
- Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek, övmek karşıtı.
- Beğenmemek, hoşlanmamak, tiksinmek.
- Burlesque.
- Decry.
- Satirize.
- Vilify.
- To criticize.
- To disparage.
- To run down.