yerinde duramayacak halde olan ne demek?
Euphoric.
yerinde
- İyi, yeterli
- Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde.
- Durumunda
Answerable.
Applicable.
Apposite.
Appropriate.
Apropos.
Becoming.
Befitting.
yerinde bırakılma
- Belli bir süre için bir göreve atanmış olan devlet büyüklerinden beğenilenlerin bir ferman ya da menşur ile yerlerinde bırakılmaları işlemi.
hal
- Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
- Davranış, tutum, tavır
- Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
- Güç, kuvvet, takat.
- Kötü durum, sıkıntı, dert.
- Durum.
- Çözme, çözülme.
- Eritme.
- Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
- Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yerindeyerinde bırakılmayerinde bulunmayan kimseyerinde cevapyerinde duramamayerinde duramamakyerinde duramayanyerinde duramayan kimseyerinde duramazyerinde filme almayerin derinliklerinde kayalaşmışyerin dibiyerin dibine batmakyerin dibine sokmayerin dibine sokmakduramayıpduramanduramaterduramdan sanlıkduramen