yemleme ne demek?
- Yemlemek işi.
- Tuzağa veya oltaya takılan yem.
- Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranma
Hacı Ömer, beni bir kere de bir söz rüşveti ile yemlemeye çalıştı.
R. N. Güntekin - Ağızotu.
- İnternet kullanıcıların şifreler, kullanıcı adları gibi kişisel tanımlama bilgilerini ve finansal hesap erişim bilgilerini soysal mühendislik ve teknik hileler kullanılarak elde etmeyi hedefleyen saldırılar.
Priming.
Bait.
Feeding.
Baiting.
yemlemek
- Hayvana yem vermek, beslemek.
- Yem takmak
- Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranmak
- Toplara ağızotu koymak.
To bait.
To prime.
To feed.
To feed an animal with dry feed.
To bait a hook.
Peck.
yemleme araştırması
- Latin kare sistemi veya grup araştırması sistemiyle belirli yemlerin verim yeteneklerini belirlemek amacıyla yapılan araştırmalar, yemleme denemesi.
Feeding trials, feeding experiments.
yemleme barutu
- Ana barut hakkını tutuşturmaya yarayan ilk ateşleme barutu.