yemeklik tuz ne demek?
- Table salt.
table
- Dirhem.
- Masa
- Masaya koymak
- Sunmak, göstermek, tartışmaya sunmak, ertelemek, listeye geçirmek, cetvele yazmak
- Sofra, sofraya konan yemek
- Sofraya oturanların hepsi
- Düz tepe
- Tablo, cetvel, çizelge
- Tablet, yazılı taş
- Tehir etmek
yemeklik balık
- Doğrudan insan tüketimi için uygun olan, yenilebilir balık, porsiyonluk balık, sofralık balık.
- Food fish.
yemeklik yağ
- Cooking oil
tuz
- Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu madde.
- Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, sodyum klorür (NaCl).
- Bir asit hidrojenlerinin tümü, ya da bir bölümü metal ya da köklerle yer değiştirdiğinde oluşan bileşik.
- NaCI; sodyum klorüre halk dilinde verilen ad.
- Çeşitli metal veya metal eş değerlerinin klorürleri, sülfatları, fosfatları, laktatları, sitratları veya kalsiyum kazeinatta olduğu gibi proteinlerle birleşimlerinde bir asidin hidrojen atomunun yerini bir metalin veya metal-eş değerinin almasıyla oluşan bileşikler sınıfı, yemek tuzu, sodyum klorür. %
- Güzellik, şirinlik.
- güzellik, şirinlik
- Sodium clorure, salt.
- Lock or tuft of hair.
- Salt.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yemeklik balıkyemeklik yağyemeklikyemekliyemekli gece toplantısıyemekli toplantıyemekli vagonyemekli vagon var mıyemekle birlikteyemekle ilgiliyemeklere lezzet veren baharatyemeklerin kendilerince hazırlandığıyemeklerini kendi hazırlayanyemekyemek alanlarıyemek artığıyemek artıklarıyemek asansörütuztuz atmatuz ayırma kabıtuz bakısıtuz banyosutuz bataklığıtuz bezituz biber ekmektuz bulaşımıtuz cephesitutu kakatu quoquetu whit tu whootu whitt