yelkenli ufak gemi ne demek?
- Lugger.
yelkenli
- Yelkeni olan, yelkenle giden deniz veya göl taşıtı, yelken
- Sailboat.
- Sailer.
- Sailing boat.
- Windjammer.
- Sail.
- Yawl.
- Sailing ship.
- Equipped with sails.
yelkenli gemi
- Yelkenle yürütülen gemi.
- Jigger.
- Windjammer.
- Sailing ship.
- Sail.
ufak
- Boyutları normalden küçük.
- Yaşça daha küçük olan
- Makam, derece bakımından geri olan
- Önemsiz, çok az
- Small.
- Little.
- Petit.
- Petty.
- Piccolo.
- Peddling.
gemi
- Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine.
- Tonajı ve adı ne olursa olsun denizlerde ve iç sularda su ürünleri araştırmasında, istihsalinde, naklinde, işlenmesinde kullanılan kayık, sandal, yelkenli, şat, sal, mavna gibi vasıtalarla buharlı veya motorlu bilumum yüzer araçlar.
- Ship.
- Boat.
- Craft.
- Bark.
- Keel.
- Hijacker.
- Sail.
- To advance money on bottomry.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yelkenliyelkenli gemiyelkenli ile gitmekyelkenli kenar parmaklığıyelkenli kızakla kaymayelkenli tayfasıyelkenli üç direkli gemiyelkenli üç direkli savaş gemisiyelkenle seyretmekyelkenlemeyelkenlemekyelkenler fora olarakyelkenler inik olarakyelkenyelken açmakyelken açmışyelken balığıyelken basmakufakufak arabaufak atufak at da civcivler yesinufak balıkufak bardakufak benek veya lekeufak bibloufak binek atıufak bir hollanda parasıufacıkufacık olmaufacık şeyufacık tefecikufacık tohum