yelkenle seyretmek ne demek?
- Sail
sail
- (Savlet. den) Saldıran. Kibirli olup başkasına tecavüz eden.
- (Sual. den) Dilenci.
- Yelken
- Yelkene benzer herhangi bir şey
- Yel değirmeni yelpazesi
- Yelkenli gemi
- Topluluk ismi yelkenli gemiler
- Deniz yolculuğu
- Gemi ile yola çıkmak
- Yelkenle seyretmek
yelkenleme
- Yelkenlemek işi.
yelkenlemek
- Yelken açıp yola çıkmak.
- Kaçıp gitmek.
- İnsan, akli dengesini az veya çok yitirmek.
- To set sail.
- Slang to leave quickly, make tracks, vamoose.
seyretmek
- Bkz. izlemek
- Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak
- Bir olaya karışmadan bakmak
- Eğlenmek, görmek, öğrenmek vb. için bakmak, izlemek.
- Taşıt, ilerlemek, yol almak.
- Hastalık sürmek, devam etmek.
- Clear.
- Watch.
- Look at.
- View.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yelkenlemeyelkenlemekyelkenler fora olarakyelkenler inik olarakyelkenleri açmadanyelkenleri faça etmekyelkenleri mayna etmekyelkenleri rüzgara göre ayarlamayelkenleri sallanmakyelkenleri savurmakyelkenyelken açmakyelken açmışyelken balığıyelken basmakseyretmekseyretmeseyretmemekseyretseyrettik dağılımseyre çıkmakseyre dalmakseyredenseyredilecek eserlerseyredilen yer