seyretmek ne demek?

  1. Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak

    Kitapçı vitrinlerinde kendi eserlerini gördükçe durup hayran hayran seyrediyor.

    H. Taner
  2. Bir olaya karışmadan bakmak

    Rabia biraz şaşkın, salapuryada arkadaş olduğu çocuklu tazenin kocasıyla buluşmasını seyrediyordu.

    H. E. Adıvar
  3. Eğlenmek, görmek, öğrenmek vb. için bakmak, izlemek.
  4. Taşıt, ilerlemek, yol almak.
  5. Hastalık sürmek, devam etmek.
  6. Bkz. izlemek
  7. (en)Clear.
  8. (en)Watch.
  9. (en)Look at.
  10. (en)View.
  11. (en)Behold.
  12. (en)Contemplate.
  13. (en)Steer.
  14. (en)To look.
  15. (en)To travel.
  16. (en)To watch.
  17. (en)To sail.
  18. (en)To cruise.
  19. (en)To look on.
  20. (en)To look at.
  21. (en)To navigate.
  22. (en)To move.
  23. (en)To proceed.
  24. (en)To progress.
  25. (en)To develop.
  26. (en)Admire.
  27. (en)Cruise.
  28. (en)Kibitz.
  29. (en)Look on.
  30. (en)Oversee.
  31. (en)Spectate.

izlemek

  1. Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek.
  2. Zaman, süre, sıra vb. bakımından gelmek, arkasından gelmek, arkasında olmak.
  3. Bir olayın gelişimini gözden geçirmek
  4. Eğlenmek, görmek, öğrenmek için bakmak, seyretmek.
  5. Belirli bir yönde gitmek
  6. Gözlemek, incelemek.
  7. Belirli bir tutum, davranış veya düşünceyi benimsemek.
  8. Bir şeye uymak, bağlı olmak.
  9. Film izleme eylemi
  10. Televizyon izleme eylemi.

seyretme

  1. Seyretmek işi
  2. (en)Cruising.
  3. (en)Sailing.

seyretmemek

  1. (en)(neg. form of seyretmek) watch, look at, view, see, behold, contemplate.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

seyretmeseyretmemekseyretseyrettik dağılımseyre çıkmakseyre dalmakseyredenseyredilecek eserlerseyredilen yer
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın