yavru ne demek?
- Yeni doğmuş hayvan veya insan.
- Çocuk, evlat
O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi minimini yavru ağlıyor.
R. H. Karay - Bir şeyin küçüğü
Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur.
T. Buğra - Güzel, alımlı genç kız.
- Bir bireyin meydana getirdiği ve yine kendi tipini meydana getirecek özellikteki bireyler; çocuk. Oğul döl.
- Bir bireyin meydana getirdiği ve yine kendi tipini meydana getirecek özellikteki bireyler, oğul döl.
Offspring.
Baby.
Little one.
Nestling.
Young.
Young animal.
Youngster.
Babe.
Babunbaby.
Chick.
Cracker.
Child.
Crumpet.
Bird.
The young.
Affectionate term for any child.
Sexy good-looking young woman.
Dish.
Dolly bird.
Kiddie kiddy.
Enfants
yavru atma
- Gebelik süresi tamamlanmadan, tam canlılık kazanmamış ve dış ortamda yaşama şansı bulunmayan dölütün ölü veya canlı olarak döl yatağı dışına çıkarılması, abortus, aborsiyon, abort, abortus immaturus, düşük, sıkıt.
Abortion.
Abortus
yavru atmak
- Gebe hayvan yavrusunu düşürmek.