yatıştırıcının etkisi altında olmak ne demek?
- Be under sedation.
be
- Berilyum elementinin simgesi.
- Türk alfabesinin ikinci harfinin adı, okunuşu.
- "Ey, hey, yahu" anlamlarında bir seslenme sözü
- Been.
- Goddamn.
- Onside.
- Underarm.
- To make the action of a verb particular or definite; as, beget ; beset.
- Spend or use time; 'I may be an hour' work in a specific place, with a specific subject, or in a specific function; 'He is a herpetologist'; 'She is our resident philosopher' have the quality of being; ; 'John is rich'; 'This is not a good answer' have life, be alive; 'Our great leader is no more'; 'My grandfather lived until the end of war' be identical to; be someone or something; 'The president of the company is John Smith'; 'This is my house' occupy a certain position or area; be somewhere; 'Where is my umbrella?' 'The toolshed is in the back'; 'What is behind this behavior?' to remain unmolested, undisturbed, or uninterrupted -- used only in infinitive form; 'let her be' happen, occur, take place; 'I lost my wallet; this was during the visit to my parents' house'; 'There were two hundred people at his funeral'; 'There was a lot of noise in the kitchen'.
- The two-character ISO 3166 country code for BELGIUM.
yatıştırıcı
- Yatışma özelliği olan, yatıştıran, sakinleştiren.
- Ağrıyı, sızıyı gideren ilaç, müsekkin.
- Işınetkin özdeklerin kullanıldığı tepkime kaplarında nötronları yavaşlatmakta kullanılan özdek.
- Barbiturate.
- Placatory.
- Sedative.
- Tranquillizer.
- Calming.
- Soothing.
- Tranquilizing.
yatıştırıcı etki
- İlaç verilmesi sonucunda hastanın sakinleştirilmesi işlemi.
- Tranquilizan effect.
etkisi
- K effect
altında
- Sahnenin seyirciye yakın kesimi. bk. sahne aşağısı.
- Yüksek bir yerden geniş bir alanı görür durumda.
- Under.
- Down.
- Beneath.
- Underneath.
- Down below.
- Below smb.
- Neath.
- Hypo.