yanar söner ışıtaç ne demek?
- 35 mm'lik göstericilerde kullanılan, içi yüksek basınçlı gazla dolu olan, göstericinin aralı devinimiyle eşlemeli olarak film durduğunda ışık verip, film devinime geçtiğinde sönen bir gösterici ışıtacı.
- Pulsed lamp.
yanar
- Kibrit.
- Parlayan, parıldayan.
- Kaplıca.
- Aralık ve ocak ayı.
- Broil, burn, burn out, fire, fuse, fuze, glow, go on, be hot, inflame, kindle, light, light up, scorch, smart, sting, swelter, take, toast.
yanar boş film
- Nitrat tabanlı kullanılmamış film.
- Nitrate stock, inflammable stock, flammable stock, nitrocellulose stock.
- Zellhornfilm
- Pellicule nitrate
öner
- Öncü olan er.
- Önde giden er.
- [önermek] propose, suggest, recommend, commit, proffer, propound, submit, vote.
ışıtaç
- Havası boşaltılmış cam şişe içinde elektrik akımı ile akkor duruma gelerek ışık veren aygıt. Tiyatro ışıldaklarında bunların çeşitli amaçlara yönelik olanları vardır.
- Ve televizyon çalışmalarının çeşitli aşamalarında, özellikle aydınlatmada, yapma ışık kaynağı olarak kullanılan ve değişik yapıda, boyda, güçte çeşitleri olan aygıt. (Genellikle, havası boşaltılmış ya da içinde özel bir gaz bulunan camdan bir kap içinde bir telin elektrik akımıyla akkor duruma geçirilmesiyle çalışır).
- Elektriksel ya da kimyasal erkeyi ısıya dönüştürerek ışık veren aygıt.
- Lamp.
- Bulb.
- Lampe, Leuchte
- Lampe
- Lampe, ampoule
- Lampe